(…) Onlar paraya, güce âşıktı. İhanetleri ise başta bilime ve insanlığaydı. Satranç ustası gibi oynarlardı rollerini. Ne savaşlar ne barışlar görmüşlerdi ama hep kazananın, güçlünün yanında durmuşlardı. Bu konum, onların zayıflıklarını ve bilgisizliklerini mi kapatmaktaydı yoksa? (…)
Liseden üniversiteye geçen bir genç kızın, Lila’nın birkaç yılını anlatan bu romanı okurken bazı tarihî karakterlerle karşılaşacak, dünyadaki bazı müzeleri ziyaret edecek, İzmir’in tarihî bölgelerini adım adım gezeceksiniz.