Düşünmek zordur. Sıradan şeyler hakkında bağımsız ve yeni bir şekilde düşünmek ise son derece zordur. Nicolaus Copernicus veya Charles Darwin gibi en büyük beyinler, çoğunluğun görüşünü reddetmiş ve dünya anlayışını yeniden inşa etmişlerdir. “Mutluluk Ekonomisi” kitabı size düşünmeyi bazı sıradan şeylere yeni bir şekilde bakmayı öneriyor.
Kitabın temel fikri,, mutluluk ekonomisi hakkında yazılan her şey gibi, bir insanın ekonomik mekanizmanın bir parçası olmadığı, hayatının “piyasanın görünmez eli” veya kontrolü dışındaki güçler tarafından kontrol edilmediğidir. İnsan ve toplum kendi geleceğini seçebilir. Geçtiğimiz yüzyılda, nüfus içindeki bazı gruplar önemli ölçüde zenginleşti ve birçok insan daha iyi eğitimli ve daha sağlıklı hale geldi. Ne yazık ki hepsi daha mutlu olamadı. Bu nedenle, Aristo’nun birkaç bin yıl önce ortaya koyduğu – tüm insanların en yüksek amacı mutluluktur – görüşünü mü takip edeceğimize yoksa Fransız Devrimi sırasında kabul edilen Anayasanın ilk maddesini mi uygulayacağımıza karar vermenin zamanı gelmiştir: “Toplumun amacı mutluluktur ” ya da 21. yüzyıl ile gelişen mutluluk ekonomisi ile daha mutlu bir toplum yaratmaktır. Bunlardan herhangi biri ciddi fedakarlıkları göze almayı beraberinde getirir.